Her başarı hikâyesi bir ihtiyaçla, bir eksikle ya da bazen sadece bir hayalle başlar. Benim yolculuğum da sıradan bir masa etrafında, sıradışı bir kararla başladı. O masa, sadece birkaç tahtanın bir araya geldiği bir mobilya parçası değil, aynı zamanda bir hayalin temel taşıydı.
🚪 İlk Adım: “Yapabilir miyim?” Sorusu
Mobilya üretimi yapan bir yakınımın atölyesine gittiğimde, işin ne kadar detay ve sabır gerektirdiğini gördüm. Fakat aklımda hep şu vardı:
“Bu işi farklı yapabilir miyim?”
Piyasada onlarca masa sandalye üreticisi vardı ama ya kaliteye önem veren, tasarımda özgünleşen, müşteriyle birebir ilişki kuran biri olsaydı? İşte o kişi neden ben olmayayım dedim.
🛠 İmalatın Zorlukları: Ter, Toz ve Tecrübe
Üretim süreci gözle göründüğünden çok daha zahmetliydi. Malzeme tedariki, işçilik, boya, cila, test… Başlangıçta her hatadan ders çıkardım. Hatalar bana para kaybettirdi ama bilgi kazandırdı.
Bir ürünün değeri, içindeki emeği anladığınızda değişiyor.
🌍 İhracata Giden Yol: Ufukları Aşmak
İç piyasada belli bir müşteri kitlesine ulaştıktan sonra, neden yurt dışına açılmayayım diye düşündüm. İlk ihracatımı bir tanıdık vasıtasıyla Almanya’ya yaptım. Küçük bir gönderiydi ama özgüvenim büyüktü.
E-ihracat platformlarını, lojistik firmalarını, gümrük prosedürlerini öğrenmek başlı başına yeni bir okuldu.
Her gönderi, hem ürünlerimi hem kendimi sınadığım bir adımdı.
💡 Fark Yaratmak: Üründen Daha Fazlası
Zamanla şunu fark ettim: Sattığım şey sadece bir masa ya da sandalye değil, bir güven, bir hizmet ve bir estetik anlayışıydı.
Müşteri memnuniyetiyle birebir ilgilenmek, “müşteri”yi değil, “insanı” anlamaya çalışmak fark yarattı.
🙌 Bugün ve Yarın
Bugün geldiğim noktada, birkaç kişiyle başladığım serüvenim küçük ama özverili bir ekibe dönüştü. Hâlâ atölyeye girer, talaş kokusunu içime çekerim. Çünkü unutmuyorum:
Her şey bir masa ile başladı. Ama mesele masa değil, hayaldi.
✍️ Senin İçin Not:
Eğer bir hayalin varsa, erteleme. Kusursuz şartlar hiç gelmeyecek.
Başla. Yanıl. Öğren. Geliş. Ama en önemlisi: Vazgeçme.
LİDER KARACA

